Özgür Özel: “Anayasa’da bireysel başvuruyu engelleyen, Anayasa kararlarını uygulama zorunluluğunu ortadan kaldıracak Anayasa’yı Erdoğan’la oturup onaylayacağız…
Haber: GÜLARA SUBAŞI – Kamera: DURSUN ALKAYA
CHP Lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki sorunun kanunla ya da anayasa değişikliğiyle çözülebileceği yönündeki açıklamasına ilişkin, “Kanun çıkararak Anayasa Mahkemesi’nin yetkisini sınırlayamazsınız” dedi. Kendisi diyor ki, ‘Yasayı çıkaracağız ama Anayasa Mahkemesi yine bozabilir’. Anayasa değişikliğini yapmaya çalışıyor ama Anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip değiller, bizim Erdoğan’la oturup Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruyu engelleyecek bir anayasa değişikliği yapma irademiz yok. , Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulama zorunluluğunu ortadan kaldıracak, Anayasa Mahkemesi’ni zayıflatacak, asla ve “Ne yaparlarsa yapsınlar CHP’nin bu konuda en ufak bir eğilme yapması mümkün değildir” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugün Hatay’ın Dörtyol ilçesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin sınırlandırılması sinyali ve anayasa değişikliğine ilişkin bir gazetecinin sorusuna şöyle yanıt verdi:
“ERDOĞAN’LA OTURARAK, AYM’YE BİREYSEL BAŞVURULARI ENGELLEYECEK, AYM’Yİ ZAYIFLAYACAK BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE GEÇECEK GÖZÜMÜZ YOKTUR.”
“Cumhurbaşkanı Erdoğan uçakta yine saçma sapan konuştu. Çünkü söylediği sözlerin hiçbir değeri yok. Kanun çıkararak Anayasa Mahkemesi’nin yetkisini sınırlayamazsınız. Hatta kendisi diyor ki ‘Yasayı çıkaracağız ama Anayasa’yı çıkaracağız’ Mahkeme tekrar bozabilir.’ Anayasa değişikliğini yapmaya çalışıyor ama Anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip değiller, bizim Erdoğan’la oturup Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruyu engelleyecek bir anayasa değişikliği yapma irademiz yok. Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulama zorunluluğunu ortadan kaldırın, Anayasa Mahkemesini zayıflatmayın, asla ve ne yaparlarsa yapsınlar CHP’nin bu konuda zerre kadar taviz vermesi mümkün değildir. Bu Anayasayı tanıyan ve Anayasaya aykırı olan bir hüküm, çok açık bir şekilde yazılmış olmasına rağmen, hiçbir Anayasa maddesiyle bağdaşamaz.
“Şu anda yapmaya çalıştığı şey, anayasayı ortadan kaldıracak bir darbe girişimidir.
Çünkü anayasalar bekar erkeklerin yetkilerini sınırlıyor. Ama tek liderimiz yetkisini sınırlayan herkesi düşman ilan ediyor. Bugün Anayasa Mahkemesi ile kavga ediyorlar. Bu Anayasa Mahkemesinin 7 üyesini Erdoğan atadı. Üçü de AK Parti’nin oy çokluğuyla Meclis tarafından seçildi. Yani 15 üyeden 10’unu tek başına atadı, geri kalan 5’ini ise partisi atadı. Ahmet Necdet Sezer’den Anayasa Mahkemesi üyesi kalmadı. Onlarla da kavga etmeye başladı. Gemi denize düştüğü için durmuyor, Anayasayı tanımıyor. Gelecekte bu ülkeye demokrasi demeyecekler. Şu anda yapmaya çalıştığı şey, Anayasayı ortadan kaldırmaya yönelik bir darbe girişimidir. Darbe topla, tüfekle yapılıyorsa askeri darbedir. Bu açıkça sivil bir darbedir. Cumhurbaşkanının devletin tepesinde krize yol açtığı nerede görüldü? Başkan krizi çözmek için orada. Ancak bir partinin lideri olduğu için krizleri çözmek yerine yaratıyor. Yeni krizlerden kendine fırsatlar yaratmaya çalışıyor. Böyle bir şeye izin vermeyeceğiz. Biz Meclis’te buna direniyoruz, sokaklarda, meydanlarda direneceğiz. Bu durum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikensiz bir gül bahçesinde bu işleri yapacağını düşünmesine izin vermiyor. Bırakın aklı başına gelsin. Biz buradayız, CHP burada. “Canlı bir muhalefetle karşı çıkıyoruz.”
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 130 bin bireysel başvuru alan Anayasa Mahkemesi’nin yavaş çalıştığı yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
“KAPATTIĞI MEYDANI VE YASAKLADIĞIMIZ SOKAKLARI ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ”
“Anayasa Mahkemesi’ne 130 bin başvuru yakın zamana kadar gurur kaynağıydı. ‘Anayasa Mahkemesi’ne başvuru hakkını getirdik’ diyordu. Şimdi bundan şikayetçi, seyahat olaylarına kadar ‘1 Mayıs kutlamasını Taksim’de yaptık, Taksim’i halka açtık’ diyordu. Taksim’de artık kuş uçurmuyorlar. 1 Mayıs’ta Taksim’e güvercin konmuyorlar, personel. 8 Mart’ta İstiklal Caddesi kadınlara kapatılıyor. Galatasaray Meydanı Cumartesi Annelerine kapatılıyor. Bu ülkenin adını demokrasi olarak adlandırın. Bunun gibi çok fazla baskı var. Böyle bir kısıtlama gelecekte kabul edebileceğimiz bir şey değil. Bundan sonra dikkatli olmalı. Bundan sonraki süreçte onun bu milletin üzerine kapattığı zincirleri birer birer açıp kıracağız. Kapattığı meydanları, yasakladığı sokakları özgürleştireceğiz.”
Özel, “Yargıtay MHP’yle iş birliği içerisinde. Onların görüşlerini alarak mı böyle bir şey yaptığını düşünüyorsunuz?” aşağıdaki gibi:
“ERDOĞAN, YÜCE MAHKEMEYE İLETMEDİĞİ KRİZİ YAŞADI”
“Anayasa Mahkemesi üyelerinin 10’u kendisi tarafından atandığı ve tamamı kendi iktidarı döneminde atandığı için Erdoğan kendisinin yaratamadığı krizi Yargıtay’a taşıdı. Taşeronları kullanıyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Alt patron olarak Erdoğan’ın talimatıyla devletin tepesinde yargı krizi yarattı, taşeronları kullanarak kriz yarattı, “Krizin ve darbe girişiminin lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapana kadar bazı medya kuruluşlarının konuyla ilgili hiçbir şey yazmadığının hatırlatılması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
“CUMHURBAŞKANI’NIN AĞZINDAN CÜMLE GELDİĞİ KADAR HABER VEREMEYENLERİN GAZETECİLİKLE NE İŞİ VAR?”
“Türkiye’de havuz medyasının neye hizmet ettiği belli. Pozisyon alacak, Cumhurbaşkanı ne diyecek? Yargıtay’ı destekliyorsa Yargıtay’ı destekleyecek. Anayasa Mahkemesi’ni destekliyorsa Anayasa’yı destekleyecek. Mahkeme, bu arkadaşlar Erdoğan konuşuncaya kadar bekliyorlar, sonra kendilerine gazeteci diyorlar, “Lütfen mesleğinin onuruna uygun gazetecilik yapsınlar. Başkan’ın ağzından bu sözler çıkana kadar pozisyon almayı bırakın. Haber yapamayanların gazetecilikle ne alakası var?”